İstiklâl Marşı'mızın kabulünün 100. yılı... Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi "Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın." duasına eşlik ediyor, şairimizi de Rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet olsun.
İSTİKLÂL MARŞI'MIZ
Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı.
Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.
Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona.
Küçümsemem ama benzetirim şişirilmiş bir balona.
Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse!
İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse.
Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer.
Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer.
Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses.
Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes.
Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker.
Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker.
Bedir aslanına denk Mehmet'in, Fatihin, Yavuzun sesi.
Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi.
Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın.
Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın.
Necmi Ünsal
İSTİKLAL MARŞI'NIN KABULÜ
Türkiye'de ilk defa bir milli marş yazılması teşebbüsü, 1920'de Genel Kurmay Başkanı İsmet İnönü tarafından yapıldı. Maarif Vekili Dr. Rıza Nur'u ziyaret eden İsmet İnönü, Milli heyecanı koruyacak, milli azim ve imanı besleyecek, zinde tutacak bir marşın yazılmasını, ordu adına teklif etti. Yarışma Maarif Vekâletinin genelgesiyle okullara duyuruldu ve basın yoluyla da "Türk şairlerinin nazarı dikkatine" sunuldu.
Yarışmaya 724 parça şiir katıldı. Fakat hiçbirisi milli marş olmaya layık görülmedi. Böyle bir marşın ancak Mehmet Akif tarafından yazılabileceği ve para meselesinden dolayı yarışmaya katılmadığı da ağızlarda dolaşıyordu. Hasan Basri Bey, para meselesinin kaldırıldığını söyleyerek, Akif'in yarışmaya katılmasını sağladı. Mehmet Akif'in şiiriyle birlikte üç parça, orduya gönderilerek, asker üzerinde tesiri en fazla olan eserin tespit edilmesi istendi. Cevap olarak Mehmet Akif'in şiirinin beğenildiği bildirildi.
Maarif Vekâleti tarafından gönderilen İstiklal Marşı teklifi gündeme alındı. Başkanvekili Hasan Fehmi Efe'nin başkanlığındaki toplantıda ele alınan marşın tab ve tevziine karar verildi.
Marş, Hamdullah Suphi tarafından Meclis'te okundu. Büyük bir coşkuyla dinlenen marş, sık sık alkışlarla kesildi. Marşın kabul edilmesi, 12 Mart 1921 tarihindeki toplantının öğleden sonraki oturumunda ele alındı.
Akif'in marşının oya sunulması kararlaştırıldı ve "Oy birliği ile kabul edildi." Marş teklif üzerine en son ayakta dinlendi. Kahraman orduya ithaf edilen marş, İstiklal marşı olarak kabul edildi. Akif "Onu milletime ve kahraman ordumuza hediye ettim. Zaten o milletin eseridir, milletin malıdır. Ben yalnız gördüğümü yazdım" dedi ve bu marşı Safahat'a almadı.